<div><strong>Metin MERCİMEK</strong></div> <div> </div> <div>“Yazları havuşlu Kilis evlerinde yatmayı çok severim. Çünkü akşamları gece kuşları (yarasaların) uçuşları, bana doyulmaz bir huzur verir.”</div> <div> </div> <div>Orhan TOKUZ (Eski Kilis Milletvekili)</div> <div> </div> <div>Taş işçiliğinde Rumların, ahşap işçiliğinde Türklerin usta olmaları hep söylenegelmiştir. Ev yapılırken, örneğin Türk’se yapan kişi, ahşap işini kendi yapar, taş işini yapması için Rum’la anlaşırmış. Tabi aynı şekilde Rum kendi evini yaparken ahşap işini Türk’e verirmiş. Böylesine anlamlı bir yardımlaşma ile tüm eski yapılar hala ayakta kalmasını sağlamıştır.</div> <div>Kilis’in taş evlerine bir göz attığımız zaman, taşların Kesmelik denilen taş ocaklarından çıkarıldığını görürüz. Bu taşlar kirli beyaz renkli yapı taşları olarak öncelikle yontularak düzgün hale getirilmekte. Daha sonra nakış ve süs verilmek suretiyle binaların inşasında kullanılmaktadır.</div> <div>Kilis’te evler tek ve iki katlı olarak inşa edilmiştir. Genelde tek katlı olanlar kırsal alanlarda ahşaptan, bir veya iki katlı olanlar da taştan yapılmış olup bunlar kent merkezinde yer almıştır.</div> <div></div> <div></div> <div> </div> <div>Kilis’te bulunduğum günlerde, bize taziyeye gelen dost ve akrabalardan biri de Ahmet Rami Atan’ın (Müştak-ı Hürriyet) büyük oğlu Kemal Atan ve ailesi oldu. Her ne kadar sohbetimizin çoğu abim Mahli Mercimek hakkında konuşulmuş olsa da, yeni basılan “Kilisli Ahmet Rami Atan (Müştak-ı Hürriyet) kitabı hakkında hayli konuşmalara yer verdik. Daha sonra kitaplardan bir kaçını almak için Kemal Bey’in babasının evine gittik. Çocukluğumun küçük bir bölümünün geçtiği bu tarihi mekândan bir türlü ayrılmak istemedim. Havuşunda oturup doyasıya seyrettim, hem de bilgi aldım.</div> <div></div> <div>Bu tarihi ev, herkes gibi benim de ilgimi çok çekti. Dış kapıdan içeri girince kendimi çiçek ve ağaçlarla süslü geniş bir havuşun içinde buldum. Kapının sağında tuvalet, solunda odunluk, yanı da lavabo ve havuş ortasında kuyu bulunmakta. En ilginç tarafı, Kilis insanının yaşam şekli olan odaların havuşa dönük olması ve hemen hemen tüm pencerelerin avluya bakması, sokağa ve caddeye ise pencerelerinin bulunmamasıdır. Havuş ve odaların tamamı taştan yaşılmış ve damların üzeri ise kiremitle kapanmıştır. Havuşun ortasındaki kuyu ve ekinlik eve ayrı bir renk kazandırmış, yan taraftaki yediveren üzüm asması da bir çardak şeklini almıştır.</div> <div>Havuş sefası bilgisini aldıktan sonra sıra odalara, mağaralara, mutfak ve çıkmalara geldi. Simetrik bir görünüm sergileyen evin, önce sol tarafındaki üç basamaktan çıkarak bir odaya girdik. Bu odanın üç basamak yukarısında “ÇIKMA”ya, eşik tarafından üç basamak inince banyoya ulaşılmakta. Diğer karşı tarafa geçince ayrı bir yapı tarzını gördük. Burada havuştan doğrudan mutfağa geçilmekte ve mutfaktan da “MAĞARA”ya inilmekte. Ayrıca yine bu tarafın bahçesinden 3 basamakla çıkılarak geniş bir odaya girilmekte ve öbür tarafta olduğu gibi 3 basamakla çıkma’ya geçilmektedir.</div> <div>Bu konumda yapılmış olan ve tarihi bir güzellik arz eden Kilis evlerinin, misafir ağırlama mekânları, sosyal ve kültürel faaliyet merkezi, restoran ve Kilis’e özgü sanat tanıtım evleri olarak ele almasını düşünüyor ve de bir an önce ilgililer tarafından sahip çıkılması halinde turizme katkı sağlayacağına inanıyorum.</div>