<div>Türkiye’nin en erkenci buğday hasadının yapıldığı Adana’da kuraklık ve don nedeniyle ekin yanarak zarar gördü.Yaşanan iklim değişikliği sonrası Çukurova’da buğdayı hem kuraklık hem de don vurdu. Şubat ayının sonunda yaşanan ve dört gün süren don olayı kuraklık ile birleşince Türkiye’nin en erkenci buğdayının hasat edildiği Adana’da ekin yandı. Mayıs ayında hasat edilmesi beklenen buğday yandığı için çiftçi ne yapacağını şaşırmış durumda.</div> <div></div> <div>Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bölgemizde meydana gelen don afeti ve kuraklıktan kaynaklı, sulama imkanı az olan hububat ürünlerimizin tümünde maalesef gelişmesinde çok ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte bu alanlarda gerekli çalışmalarımızı yürütüyor ve bakanlığımıza bildirimde de bulunduk. Bir kısım alanlarda kuraklıktan etkilenen ve strese giren bölgelerde vatandaşlarımız gübreleme gibi bitkiyi daha fazla strese sokan yanlış uygulama içinde olduklarını gözlemliyoruz. Bu tür alanlarda sulama yapılması daha doğru olacaktır. Yabancı ot veya gübreleme gibi bitkiyi daha fazla yıpratacak müdahalelerden kaçınmalarının yerinde ve doğru olduğunu düşünüyoruz" dedi.</div> <div></div> <div>Kökçüoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:</div> <div>"Hububat ekim alanlarımız 1 milyon 270 bin dekar ve bunun büyük kısmını ovada yapıyoruz. Ovalardaki 370 bin dekarlık bir alanda sulama anlamında da sorunumuz yok. Onun dışındaki yaklaşık 900 bin dekarlık alandaki kısımlarda sulama imkanımız az. Yağışın daha fazla olduğu Tufanbeyli, Saimbeyli ve Feke gibi ilçelerimizde bir sorunla karşılaşmıyoruz. Güneye doğru indikçe Kozan, İmamoğlu ve Ceyhan’ın kırsal alanlarında maalesef kuraklık sorunuyla karşı karşıyayız."Kökçüoğlu, kuraklığa ve dona bağlı olarak çiftçinin ekeceği ürünü ve zamanını değiştirmesi gerektiğini ifade ederek, "Bölgemizde ve ülkemizde meydana gelen meteorolojik farklılıklardan dolayı kuraklığa daha dayanıklı olan ayçiçeği gibi ürünlerin ekimini arttırmaya yönelik faaliyet içerisindeyiz. Bitkilerde insanlar gibi canlı, artık geriye döndürülemez alanların atıl kalmaması için bakanlığımız tarafından ayçiçeği dağıtıyoruz. Bu ayçiçek tohumlarıyla birlikte bu bölgelerin atıl durumda kalmadan hem ülke ekonomisi hem de çiftçilerimizin kendi ekonomisine katkı sunmasını hedefliyoruz. Ülkemizde olduğu bu bölgede de maalesef kuraklık ciddi bir sorun olmaya başladı. Tarımsal kuraklık çok önemli. Birkaç gün içinde çok fazla bir yağışın da bizim için anlamı yok. Bitkinin ihtiyacı olduğu zamanlar yağışın olmasını arzu ediyoruz. Son yıllardaki istatistiklere baktığımızda ve önümüzdeki yıllardaki öngörüleri de incelediğimizde maalesef yeni normal dediğimiz kuraklıktan kaynaklı sorunlarla karşı karşıya geleceğiz. Bizlerde artık yeni yağış dönemine göre hem ekim be hasat zamanlarımızı hem de toprak işleme zamanlarını yeni yağış rejimine göre planlayacağız. Suyu daha fazla isteyen ve tüketen ürünleri yavaş yavaş azaltarak kuraklığa daha dayanıklı ürünlerin ekimiyle ilgili projeler üretiyoruz" diye konuştu. İHA</div>